Bu ışıltılı aksesuvar senin svetşörtüne uymuyor. Bunu dene!
- That glittering accessory doesn't go with your sweatshirt. Try this on!
Sami ışıltılı bir hayat yaşadı.
- Sami lived a glittering life.
O çekici görünüyordu.
- She looked glamorous.
Mary çok para kazanır ve göz alıcı bir yaşam tarzına sahiptir.
- Mary earns a lot of money and has a glamorous lifestyle.
O büyüleyici bir kız.
- She's a glamorous girl.