günlüğü

listen to the pronunciation of günlüğü
التركية - الإنجليزية
per day
(Bilgisayar) log

When will they start logging? - Günlüğü ne zaman başlatacaklar?

Blog means web log. - Blog'un anlamı web günlüğüdür.

gün
day

Rome was not built in a day. - Roma bir gün içinde kurulmamıştır.

Do you study English every day? - Her gün İngilizce çalışıyor musun?

gün
day, days, time, times, period
arama günlüğü
(Bilgisayar) call log
bilgisayar günlüğü
(Bilgisayar) computer journal
dizge günlüğü
(Bilgisayar,Teknik) system log
durak günlüğü
(Bilgisayar) station log
gün
happy days, better times, days of happiness
gün
sunlight

Sunlight brightens the room. - Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.

This room doesn't get much sunlight. - Bu oda çok fazla güneş ışığı almıyor.

gün
present

We chose Mary a good birthday present. - Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.

I got you a pen as a birthday present. - Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.

gün
today

In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday. - Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.

As everyone knows, today is a very significant day for us. - Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.

gün
(Bilgisayar) on
gün
sunshine

This room doesn't get much sunshine. - Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.

This room gets a lot of sunshine. - Bu oda bol güneş ışığı alır.

gün
time

How many times does the bus run each day? - Otobüs her gün kaç kez çalışır?

These medicines should be taken three times a day. - Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.

muhasebe günlüğü
(Teknik,Ticaret) accounting journal
uygulama günlüğü
(Bilgisayar) application log
gün
special day, feast day
gün
date (a given point of time)
gün
day, time
gün
(Latin) dies

Sami will maintain his innocence until the day he dies. - Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.

gün
a woman's at-home day
gün
the day
gün
on the day
gün
day a
gün
by the day
diyet günlüğü
(Bilgisayar) diet log
gök günlüğü
ephemeris
gün
daytime, day
gün
day; sun; sunlight, sunshine; daytime; today, present; time; age, period; good times; date; at-home day
gün
daylight, sunlight
gün
(Hukuk) date

Date of last revision of this page: 2010-11-03 - Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03

Which is the date of your birthday? - Doğum günün hangi tarih?

gün
sun

You don't go to school on Sunday, do you? - Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?

What a beautiful sunset! - Ne güzel bir günbatımı!

gün
bee

There is nothing like a glass of beer after a whole day's work. - Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.

I thought doing this would be easy, but we've been working all day and we're still not finished. - Bunun kolay olacağını düşünmüştüm, fakat bütün gün çalışıyoruz ve hâlâ bitirmedik.

lisans günlüğü tutma
(Bilgisayar) license logging
outlook günlüğü
(Bilgisayar) outlook logging
posta günlüğü
mail log
yedekleme günlüğü
(Bilgisayar) backup log
التركية - التركية

تعريف günlüğü في التركية التركية القاموس.

gün
Zaman, sıra: "Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık."- H. Taner. Çağ, devir. İyi yaşanmış zaman
gün
Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre: "Kız kardeşi üç yıl, bir gün olsun canı sıkılmadan yaşadı Tatvan'da."- N. Cumalı. İçinde bulunulan zaman: "Aylıkları, günün ihtiyaçları karşısında devede kulak gibi kalıyordu."- R. N. Güntekin
gün
Güneş ışığı
gün
Güneş: "Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı."- M. Ş. Esendal
gün
Gündüz: "Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş."- H. Taner
gün
Tarih
Gün
(Hukuk) YEVM
Gün
ruz
gün
Zaman, sıra
gün
Çoğunlukla ev hanımlarının ayın belirli günlerinde konuk ağırlamak için yaptıkları toplantı
gün
Güneş

Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu. - güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.

Güneşli olsa da hava soğuktu. - Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.

gün
İçinde bulunulan zaman
gün
İyi yaşanmış zaman
gün
Çağ, devir
gün
Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre
gün
Bayram niteliğinde özel gün
gün
Gündüz