I have no time to engage in political activity.
- Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
Exporting is a commercial activity which transcends borders.
- İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
You have to be active.
- Etkin olmak zorundasın.
Tom lives an active life.
- Tom etkin bir yaşam sürüyor.
Which events have you entered for ?.
In April we have a lot of school events.
- Nisanda bir sürü okul etkinliklerimiz var.
Our company supports several cultural events.
- Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler.
The Japanese telephone system is highly efficient.
- japon telefon sistemi hayli etkindir.
There were all sorts of group activities.
- Her türlü grup etkinlikleri vardı.
She participates in many school activities.
- Birçok okul etkinliklerine katılır.
Somehow I accidently activated it.
- Bir şekilde onu kazayla etkinleştirdim.
He activated nothing.
- O hiçbir şeyi etkinleştirmedi.
He could not take effective measures.
- O etkin önlemler alamadı.
Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
- Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.