İyi habere mutlu oldular.
- They were delighted at the good news.
Benimle gelseydiniz mutlu olurdum.
- I'd be delighted if you'd come with me.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
O hediyemden çok hoşnut oldu.
- She was much delighted at my gift.
Çin kültürü ile ilgili her zaman hoşnuttum.
- I've always been delighted with the chinese culture.
Tanıştığımıza memnun oldum.
- I'm delighted to make your acquaintance.
Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- I'm delighted to meet you.
Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı.
- To my great delight, he won the first prize.
Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
Çok keyifli bir gün geçirdik.
- We've had a most delightful day.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
- Delight is the opposite of sorrow.
Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.
- To see the sunrise from a mountaintop is a delight.
Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
- Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.
... And I hope you're going to be delighted by some of the ...
... URS GASSER: I'm delighted to be here. ...