Tom onu kasten yapmadı.
- Tom didn't do that intentionally.
Bu sayfa kasten boş bırakılmıştır.
- This page is intentionally left blank.
Bilerek beni şaşırtmaya mı çalışıyorsun?
- Are you intentionally trying to confuse me?
Evet, bunu bilerek yaptım.
- Yes, I did this intentionally.
Sen onu kasıtlı olarak mı yaptın?
- Did you do that intentionally?
Sen kasıtlı olarak yeniliyorsun.
- You're intentionally throwing the game.