Blood flows through blood vessels.
 - Kan, kan damarları aracılığıyla akar.
The nurse hit a blood vessel.
 - Hemşire damardan enjeksiyon yaptı.
Tom has varicose veins.
 - Tom'un varisli damarları var.
A dye was injected into a vein of the patient's arm.
 - Bir boya hastanın kol damarına enjekte edilebilir.
The nurse hit a blood vessel.
 - Hemşire damardan enjeksiyon yaptı.
A blood vessel burst inside his brain.
 - Beyninde bir kan damarı patladı.
It's easier to cut wood with the grain.
 - Tahtayı damar yönünde kesmek daha kolaydır.