Tom yarın bulutlu olmayacağını umuyor.
- Tom hopes it won't be cloudy tomorrow.
Yarın hava bulutlu olacak.
- It will be cloudy tomorrow.
Sami'nin öfkesi onun yargısını bulanıklaştırdı.
- Sami's rage clouded his judgment.
Gökyüzü yavaşça bulutlandı.
- The sky has gradually clouded over.