İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
- On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
Hasta olmak çok sıkıcı.
- Being sick is very boring.
Geçmişteki yaşam bugünkünden çok farklıydı.
- The living beings of the past were very different from those of today.
İnsanlar hayatı anlamak için değil, yaşamak için yaratılmıştır.
- Human beings are not made to understand life, but to live it.
Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.
- Being an orphan, my father had to start earning money at ten.
Tom ve ben bunu her zaman yapmak zorunda olan kişiler olmayı sevmiyoruz.
- Tom and I don't like being the ones who always have to do that.
İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
- Human beings succeeded in flying into space.
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
- On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
- All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun?
- Do you know who brought that team into being?
İnsan mantıklı bir varlıktır.
- Man is a rational being.
Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.
- Human as a biological being belongs to the animal world.
İnsanlar duyarlı yaratıklardır.
- Humans are sentient beings.
İnsanlar sosyal yaratıklardır.
- Human beings are social creatures.
İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
- Human beings were created in God's image.
Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
- As a result, people have got so used to being paid this way that they're uncomfortable with any other.
Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.
- Tom said he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.
Tis a hard matter therefore to confine them, being they are so various and many .
... messages from one human being to another. ...
... for a human being to run a mile in ...