bakışta

listen to the pronunciation of bakışta
التركية - الإنجليزية
at glance
bak
check it out
ilk bakışta
at first glance

Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person. - Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.

The two buses resemble each other at first glance. - İlk bakışta bu iki otobüs birbirine benziyor.

bak
look at

Meg didn't even look at me. - Meg bile bana bakmadı.

Look at that mountain which is covered with snow. - Karlarla örtülü şu dağa bak.

bak
(Bilgisayar) lookup
bak
(Bilgisayar) look in

Look in the phone book. - Telefon rehberine bakın.

Look into that, would you? - Onun içine bak, ne dersin?

bak
look after

You should look after the children from time to time. - Zaman zaman çocuklara bakmalısın.

Would you please look after my dog tomorrow? - Yarın köpeğime bakar mısın lütfen?

bak
{f} regarding
bak
{f} look

She looked at me and smiled. - O bana baktı ve gülümsedi.

He looked at me and smiled. - O bana baktı ve gülümsedi.

bak
{f} face

Seen at a distance, the rock looked like a human face. - Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.

She has an absent look on her face. - Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.

bak
have one's wits about one
ilk bakışta aşk
Love at the first sight
bak
(abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
bak
vide

Let me have a look at your video camera. - Video kamerana bir bakayım.

bak
behold
bak
or else
bak
{k} Till when
bak
{ü} lo
bak
{k} women's lib
bak
{k} Until when? till when
bak
{k} no way
bir bakışta
at a (single) glance
bir bakışta
at a glance

I saw at a glance that he was an ordinary man. - Onun sıradan bir adam olduğunu bir bakışta anladım.

I could tell at a glance that something was wrong. - Bir bakışta yanlış bir şey olduğunu söyleyebildim.

bir bakışta kavramak
review
ilk bakışta
(Hukuk) prima facie
ilk bakışta
at first sight

I recognized her at first sight. - Ben onu ilk bakışta tanıdım.

We have more in common than can be seen at first sight. - İlk bakışta görülebilenden daha çok ortak yönümüz var.

ilk bakışta olan
prima facie
ilk bakışta tanıma
recognition at a glance
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف bakışta في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

BAK
Basic Aeronautical Knowledge, an initial theory course for trainee pilots
BAK
extension of a backup file (Computers)
bak
Arresting Cable Prefix (e g , BAK-9)
bak
Backup ( bak) - Older version of a batch-file, by using this files you can restore the previous version of such a file if you want that for some reason
bak
Back at KB, when you return
bak
A suffix for filenames indicating a backed-up file You can usually delete bak files, provided you make sure that you have the most recent version and will not be needing the backup at any stage
bak
Backup file
bak
Back At Keyboard
bak
a threatening predator, however, Kilrathi do not eat other predators, as they believe them to have an extremely foul taste
التركية - التركية

تعريف bakışta في التركية التركية القاموس.

BÂK
(Osmanlı Dönemi) f. Korku, havf, çekinme, sakınma
الإنجليزية - التركية

تعريف bakışta في الإنجليزية التركية القاموس.

Bak
Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beğ idi