Also Piotr and Lech are good friends.
- Ayrıca Piotr ve Lech de iyi arkadaşlardır.
Also Felicja has blonde straight hair.
- Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
I like this flat. The location is good, and besides, rent is not very high.
- Ben bu daireyi seviyorum. Yer iyi ve ayrıca, kira çok yüksek değil.
I don't want to go, and besides it's too late.
- Gitmek istemiyorum ve ayrıca çok geç.
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
- Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
Furthermore, I don't know how to dance.
- Ayrıca nasıl dans edileceğini bilmiyorum.
There was one American, one Canadian, plus about ten Germans.
- Bir Amerikalı, bir Kanadalı ve ayrıca yaklaşık on tane Alman vardı.
My nose is really big, and it's crooked as well.
- Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık.
Natural mineral water contains calcium, magnesium, sodium, potassium as well as nitrate.
- Doğal maden suyu kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum ve ayrıca nitrat içerir.
She is beautiful, and what is more, very graceful.
- O güzel ve ayrıca çok zarif.
l know he's stubborn, ill-bred, and what's more, he's crazy.
- Onun inatçı, terbiyesiz olduğunu biliyorum ve ayrıca o deli.
You can also get the weather forecast by telephone.
- Ayrıca telefonla hava tahin raporunu alabilirsiniz.
You can also replace the mascarpone with cream.
- Ayrıca krem peyniri krema ile değiştirebilirsiniz.
You should also listen to the other side.
- Ayrıca diğer tarafı da dinlemelisin.
I'd like to have ketchup on the side.
- Ayrıca ketçap almak istiyorum.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.
We had to pay ten thousand yen in addition.
- Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık.
Tom is tall and likewise strong.
- Tom uzundur ve ayrıca güçlüdür.
I'd like to have mustard on the side.
- Ayrıca hardal almak istiyorum.
I'd like to have ketchup on the side.
- Ayrıca ketçap almak istiyorum.
It's a way to make a little extra on the side.
- Ayrıca bu biraz ekstra yapmak için bir yoldur.
The price is low, but then again, the quality isn't very good.
- Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
- Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
- Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
She is not only beautiful, but also gentle and, furthermore, intelligent.
- O sadece güzel değil fakat aynı zamanda nazik ve ayrıca zeki.
Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
- Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
Don't you also think that out politicians are too old?
- Ayrıca politikacıların çok yaşlı olduğunu düşünmüyor musunuz?
I don't want to go, and besides it's too late.
- Gitmek istemiyorum ve ayrıca çok geç.
In addition, I have to interview a professor.
- Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
- Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
He had the privilege of studying abroad for two years.
- O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.
2015 was the International Year of Soil and also the International Year of Light.
- 2015 uluslararası toprak yılı ve ayrıca uluslararası ışık yılıydı.