at no time

listen to the pronunciation of at no time
الإنجليزية - التركية
hemen
hiçbir zaman
çok çabuk
çabucak
never
hiç

Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim. - I've never seen such a wonderful sunset.

Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim. - I had never seen a panda until I went to China.

never
asla

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil. - She is never online, even during her vacation.

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

never
hiçbir şekilde
never
hiç bir zaman

Tom hiç bir zaman tek başına Boston'a gitmene izin vermeyecek. - Tom is never going to let you go to Boston by yourself.

Ben hiç bir zaman bir kişiye söz vermedim. - I never promised anybody anything.

never
ZararıBoş
never
(Konuşma Dili) ömrü billah
never
hiçbir zaman

Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi. - My grandmother never changed her style of living.

Hiçbir zaman savaşlara inanmadım. - I have never believed in wars.

At time
bu zamanlarda
never
katiyen

Dedem ve büyükannem sütlü kahveyi katiyen sevmezlerdi. - My grandparents never liked coffee with milk.

never
hiçbir suretle
never
balık kavağa çıkınca
never
taş çatlasa
الإنجليزية - الإنجليزية
never
never once, never
at no time

    التركية النطق

    ät nō taym

    النطق

    /ˈat ˈnō ˈtīm/ /ˈæt ˈnoʊ ˈtaɪm/

    فيديوهات

    ... But there was a time when that was true. ...
    ... For the first time, some bacteria learn to live on oxygen. ...
المفضلات