an abundance of material possessions and resources

listen to the pronunciation of an abundance of material possessions and resources
الإنجليزية - التركية

تعريف an abundance of material possessions and resources في الإنجليزية التركية القاموس.

wealth
{i} varlık

Erken yatıp ve erken kalkmak, bir adamı sağlıklı, varlıklı ve bilge yapar. - Early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise.

Roosevelt, 1858 yılında New York'ta varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. - Roosevelt was born to a wealthy family in New York City in 1858.

wealth
{i} zenginlik

Zenginlik için fazla arzum yok. - I don't have much desire for wealth.

Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor. - Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.

wealth
bolluk
wealth
(Kanun) malvarlığı
riches
varlık
riches
variyet
wealth
(Ticaret) çokluk
wealth
variyet
wealth
varsıllık
wealth
para
riches
{i} hazine
riches
{i} servet

Bütün servetine rağmen o mutlu değildir. - For all his riches he is not happy.

Servetine rağmen, memnun değil. - Despite his riches, he's not contented.

riches
{i} zenginlik

Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir. - Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.

Tom zenginlik ve şöhret istiyor. - Tom wants riches and fame.

الإنجليزية - الإنجليزية
riches
wealth
an abundance of material possessions and resources

    الواصلة

    an a·bun·dance of ma·te·ri·al possessions and resources

    التركية النطق

    ın ıbʌndıns ıv mıtîriıl pızeşınz ınd risôrsîz

    النطق

    /ən əˈbəndəns əv məˈtərēəl pəˈzesʜənz ənd ˈrēsôrsəz/ /ən əˈbʌndəns əv məˈtɪriːəl pəˈzɛʃənz ənd ˈriːsɔːrsɪz/
المفضلات