O varlıklı görünüyor fakat aslında değil.
- He looks wealthy, but actually he's not.
O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir.
- He is wealthy in appearance but not in reality.
Onların büyük zenginliklerine rağmen, onlar mutlu değil.
- Despite their great wealth, they are not happy.
Zenginlik için fazla arzum yok.
- I don't have much desire for wealth.
Dünyadaki en zengin üç kişi, 48 en fakir ulustan daha çok serveti kontrol ediyor.
- The three richest people in the world control more wealth than the poorest 48 nations.
Bütün servetini kaybetti.
- He lost all his riches.
Tom zenginlik ve şöhret istiyor.
- Tom wants riches and fame.
Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.
- Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.