O ağır bavulu kendiniz taşıyabilir misiniz?
- Can you manage to carry that heavy suitcase by yourself?
Dün bavulumu bagaj odasına koydum ama şimdi kayıp gibi görünüyor.
- I put my suitcase in the baggage room yesterday, but now it seems to be missing.
Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?
- Could you put it in a shopping bag for me?
Kağıt torbaları tekrar tekrar kullanmalısın.
- You should use the paper bags again and again.
Sanırım insanlar tek kullanımlık poşetleri kullanmayı durdurmalı.
- I think people should stop using disposable shopping bags.
Ben yalnızca biyobozunur poşet kullanırım.
- I only use biodegradable bags.
Çantaya bir etiket iliştirdi.
- He attached a label to the bag.
Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
- My bag is too old. I must buy a new one.
Tom'a sarıldıktan sonra, Mary valizini aldı ve gitti.
- After hugging Tom, Mary picked up her suitcase and left.
Mary Tom'dan valizini taşımasını istedi.
- Mary asked Tom to carry her suitcase.
Biletimi alırken çantama göz kulak ol.
- Keep an eye on my suitcase while I buy my ticket.
Ben biletimi alırken çantama dikkat et.
- Keep an eye on my suitcase while I get my ticket.