Tom Fransızca bir günlük tutuyor.
- Tom keeps a diary in French.
O, İngilizce bir günlük tutar.
- He keeps a diary in English.
Bir günlük tutuyor musunuz?
- Do you keep a journal?
Bir günlük tutuyor musun?
- Are you keeping a journal?
O, gazetecilikte büyük bir adamdır.
- He is a big man in journalism.
Gazeteci, teröristler tarafından kaçırıldı.
- The journalist was kidnapped by terrorists.