Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
- Take things a little more seriously.
Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Could you please speak a little bit more slowly?
Kuralları azıcık ihlal etmekten korkma.
- Don't be afraid to break the rules a little.
Bir seferde azıcık iş yapacağım.
- We'll do a little at a time.
Pastadan bir parça al.
- Have a little of this cake.
O pastadan bir parça alabilir miyim?
- Could I get a little piece of that cake?
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
- There was only a little milk left in the bottle.