Dan wanted to save Linda from trouble.
- Dan Linda'yı sorundan kurtarmak istedi.
Dan promised Linda to stay away from alcohol.
- Dan, Linda'ya alkolden uzak kalacağına dair söz verdi.
She likes dancing in a disco better than skiing.
- Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
The dead did not dance. They had something better to do than that.
- Ölüler dans etmedi. Onların ondan daha iyi yapacak bir şeyleri vardı.
I love you, Dan. You've been here just two weeks and you're already popular.
- Seni seviyorum, Dan. Sadece iki haftadır buradasın ve şimdiden popülersin.
Linda was a popular exotic dancer in London.
- Linda, Londra'da popüler bir egzotik dansçıydı.
Dan was the first officer to arrive at the crime scene.
- Dan olay yerine varan ilk polis memuruydu.
Dan got into his car and drove off.
- Dan arabasına bindi ve uzaklaştı.
Dan Chaucer, well of English vndefyled, / On Fames eternall beadroll worthie to be fyled.