İngilizce - Türkçe
annual or biennial grass having erect flower spikes and light brown grains teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- corn
- mısır
Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir.
-Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.
Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.
-Crows all but destroyed the farmer's field of corn.
- corn
- (Tıp) com
- corn
- tuzlamak
- corn
- nasır
- corn
- tane
Kör bir tavuk bile bir mısır tanesini bulabilir.
-Even a blind chicken can find a grain of corn.
- corn
- {i} ekin
Bütün aile dışarıda ekin biçiyordu.
-The whole family was out harvesting the corn.
- corn
- {i} yulaf İrlan
- corn
- {f} kurutmak (tuzlayıp)
- corn
- {f} salamura etmek
- corn
- (isim) ekin; mısır; tahıl; buğday [İng.]; yulaf (İrlan., Iskoç.), tahıl tanesi; mısır viskisi; nasır
- corn
- {i} mısır viskisi
- corn
- {i} buğday [İng.]
- corn
- {i} Iskoç
- corn
- {i} tahıl tanesi
- corn
- {i} tahıl
- corn
- (Tıp) Nasır, klavus
İlgili Terimler
annual or biennial grass having erect flower spikes and light brown grains
Heceleme
an·nu·al or bi·en·ni·al grass ha·ving e·rect Flow·er spikes and light Brown grainsTürkçe nasıl söylenir
änyuıl ır bayeniıl gräs hävîng îrekt flauır spayks ınd layt braun greynzTelaffuz
/ˈanyo͞oəl ər bīˈenēəl ˈgras ˈhavəɴɢ əˈrekt ˈflouər ˈspīks ənd ˈlīt ˈbroun ˈgrānz/ /ˈænjuːəl ɜr baɪˈɛniːəl ˈɡræs ˈhævɪŋ ɪˈrɛkt ˈflaʊɜr ˈspaɪks ənd ˈlaɪt ˈbraʊn ˈɡreɪnz/
Resimler
Favoriler