an object or idea that can be used for good

listen to the pronunciation of an object or idea that can be used for good
İngilizce - Türkçe

an object or idea that can be used for good teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

friend
dost

Gerçek dostluk paha biçilmezdir. - True friendship is priceless.

Benim en iyi dostum bir kitaptır. - My best friend is a book.

friend
{i} ahbap
friend
{i} arkadaş

Süngerbob ve Patrick arkadaştır. - Spongebob and Patrick are friends.

Batman, Robin ile arkadaştır. - Batman is friends with Robin.

friend
koruyan kimse
friend
have a friend at court mahkemede dayısı olmak
friend
{i} tanıdık

Japonların tanıdıklarına karşı çok cana yakın oldukları ve tanımadıklarına çok ilgisiz oldukları söyleniyor. - It is said that the Japanese are very friendly to those that they know, and very indifferent to those they don't.

O gerçekten bir arkadaş değil, sadece bir tanıdık. - He is not really a friend, just an acquaintance.

friend
can

Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır. - My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.

Tom Mary'nin o kadar cana yakın olacağını ummuyordu. - Tom didn't expect Mary to be so friendly.

friend
ayaktaş
friend
yoldaş
friend
dostça davranmak
friend
Kuveykır mezhebine mensup kimse
friend
{i} destek

Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil. - Your father's friends aren't his only supporters.

Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum. - I want to thank my friends and family for supporting me.

friend
arkası olmak
friend
{i} yardımcı

Ona yardımcı olacak arkadaşı yoktu. - He had no friend to help him.

Ben bu işi bir arkadaşa yardımcı olmak için yapıyorum. - I'm doing this job to help a friend.

İngilizce - İngilizce
friend
an object or idea that can be used for good

    Heceleme

    an ob·ject or I·de·a that Can be used for good

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ıbcekt ır aydiı dhıt kın bi yuzd fôr gîd

    Telaffuz

    /ən əbˈʤekt ər īˈdēə ᴛʜət kən bē ˈyo͞ozd ˈfôr gəd/ /ən əbˈʤɛkt ɜr aɪˈdiːə ðət kən biː ˈjuːzd ˈfɔːr ɡɪd/