an enemy, individual enemy

listen to the pronunciation of an enemy, individual enemy
İngilizce - Türkçe

an enemy, individual enemy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

here
burda

Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım? - Pardon me, how do I get to Downing Street from here?

Onlar bir saattir burdalar. - They have been here for an hour.

here
bunda

Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum. - I'm glad you're here to help me with this.

Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. - It's all downhill from here.

here
(Bilgisayar) burayı

Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor. - Tom hopes Mary likes it here.

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler. - Cuckoos visit here in spring.

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte sizin için biraz haber. - Here's some news for you.

İşte senin için bir mektup. - Here is a letter for you.

here
burada

Merhaba? Hâlâ burada mısın? - Hello? Are you still here?

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın. - Please don't leave valuable things here.

here
buraya

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You can't park your car here.

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You cannot park your car here.

here
hey

Hey, burada ne oluyor. - Hey, what's going on here?

Hey, lütfen bana burada yardım eder misin? - Hey, could you give me a hand over here, please?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
İngilizce - İngilizce
here
an enemy, individual enemy