an attempt to read vital data of which you have no backup copy

listen to the pronunciation of an attempt to read vital data of which you have no backup copy
İngilizce - Türkçe

an attempt to read vital data of which you have no backup copy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

erase
{f} silmek

O kötü anıları silmek istiyor. - He wishes to erase bad memories.

Sami, Leyla'nın kimliğini silmek istedi. - Sami wanted to erase Layla's identity.

erase
listeden silmek
erase
(Bilgisayar) bellekten silmek
erase
sil

Bu kelimeleri silginle sil. - Rub out these words with your eraser.

Konuşmasını kasetten sildi. - He erased his speech from the tape.

erase
(yazı/vb.) silmek
erase
(Nükleer Bilimler) silme

O kötü anıları silmek istiyor. - He wishes to erase bad memories.

Adını silmeyi unuttun. - You forgot to erase your name.

erase
{f} silip atmak
erase
{f} gidermek, yok etmek
erase
erasion hasta dokuları kazıma
erase
bozma
erase
{f} temizlemek
erase
argo öldürmek
erase
{f} kazımak
erase
silgi

Bu silgiyi kullanabilir miyim? - Can I use this eraser?

Silgini kullanabilir miyim? Benimkini kaybettim gibi görünüyor. - May I use your eraser? I seem to have lost mine.

erase
silinen yerde kalan iz
erase
eraser lâstik
erase
erasure silme
erase
{f} öldürmek
erase
Yenilemek
İngilizce - İngilizce
erase
an attempt to read vital data of which you have no backup copy

    Heceleme

    an at·tempt to read vi·tal da·ta of which you have no back·up co·py

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ıtempt tı rid vaytıl deytı ıv hwîç yu häv nō bäkʌp käpi

    Telaffuz

    /ən əˈtempt tə ˈrēd ˈvītəl ˈdātə əv ˈhwəʧ ˈyo͞o ˈhav ˈnō ˈbakˌəp ˈkäpē/ /ən əˈtɛmpt tə ˈriːd ˈvaɪtəl ˈdeɪtə əv ˈhwɪʧ ˈjuː ˈhæv ˈnoʊ ˈbækˌʌp ˈkɑːpiː/