Biz onu bir asistan olarak onu işe aldık.
- We employed her as an assistant.
O, asistanına oldukça fazla güvenir.
- He trusts his assistant quite a lot.
Verimli ve güvenilir bir yardımcıdır.
- She is an efficient and reliable assistant.
Yardımcısı ayakkabılarını parlattı.
- His assistant polished his shoes.
Biz ona parayla yardımcı olduk.
- We aided him with money.
Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.
- The dictator had the absolute loyalty of all his aides.
Eşimin elleri tezgahtarınkinden biraz daha küçük.
- My wife's hands are slightly smaller than the shop assistant's.
Tom bir tezgahtar olarak çalışıyor.
- Tom works as a shop assistant.
... more as your assistant on a day to day life. ...
... to serve as my digital aid and assistant. ...