an assailant

İngilizce - Türkçe

an assailant teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

assailant

{i} saldırgan

Sami saldırganlarından kaçamadı. - Sami couldn't run away from his assailants.

Dan karısını öldürdü ve bunu bilinmeyen bir saldırganın işi olarak gösterdi. - Dan killed his wife and made it appear as the work of an unknown assailant.

violent

(Askeri) ŞİDDETLİ, AZILI

violent

{s} aşırı

assailant

dil uzatan

violent

{s} sert

Ben sert bir insan değilim. - I'm not a violent person.

Erkekler bazen serttir. - Men are sometimes violent.

violent

{s} şiddetli, sert, zorlu

assailant

saldıran kimse

violent

şedit

violent

ters

violent

can yakan

violent

zorlu

violent

şiddet yüzünden olan

assailant

{i} eleştirici

violent

cebirli

violent

violentlyşiddetle

violent

vahşice

violent

{s} saldırı sonucu olan

violent

göz alan zorla yapılan

violent

violent death kaza sonucu ölüm

violent

fena

violent

{s} çok kötü

violent

cebren ölüm

violent

(sıfat) şiddetli, sert, saldırı sonucu olan, aşırı, berbat, çok kötü

İngilizce - İngilizce

an assailant teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

violent

İlgili Terimler

assailant

Someone who attacks or assails another violently, or criminally; an attacker

assailant

A hostile critic or opponent

assailant

one who attacks

assailant

{n} one who attacks or invades

assailant

{a} attacking, invading, setting upon

assailant

someone who attacks

assailant

{i} attacker, assaulter, aggressor

assailant

Someone's assailant is a person who has physically attacked them. Other party-goers rescued the injured man from his assailant. = attacker. someone who attacks another person = attacker

assailant

someone who attacks another violently, or criminally

assailant

One who, or that which, assails, attacks, or assaults; an assailer

assailant

Assailing; attacking

Heceleme

an as·sail·ant

Türkçe nasıl söylenir

ın ıseylınt

Telaffuz

/ən əˈsālənt/ /ən əˈseɪlənt/