an act of blushing

listen to the pronunciation of an act of blushing
İngilizce - Türkçe

an act of blushing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

blush
{f} kızarmak

Tom kızarmaktan kendini alamadı. - Tom couldn't help blushing.

Kızarmaktan kendimi alamadım. - I couldn't help blushing.

blush
{f} yüzü kızarmak
blush
{i} utanma
blush
{i} yüz kızarması
blush
bakış

İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu. - At first blush, Tom's suggestion seemed feasible.

blush
kızartı
blush
(yüzü) kızarmak
blush
kızarıklık
blush
utanıp kızarma
blush
utançtan kızarmak
blush
{f} utan

Bana öyle bakmayı kes, beni utandıracaksın. - Stop looking at me like that, you'll make me blush.

Hadi, Tom, beni utandırıyorsun. - Come on, Tom, you're making me blush.

blush
{f} utanmak
blush
kızarma

İnsan yüzü kızaran tek hayvandır. Ya da kızarması gereken. - Man is the only animal that blushes. Or needs to.

Tom kızarmaktan kendini alamadı. - Tom couldn't help blushing.

blush
mahcup olmak
blush
blus
blush
blush rose pembe renkli bir çeşit gül
blush
pembeleşmek
blush
at first blush ilk bakışta
blush
(fiil) kızarmak, yüzü kızarmak, utanmak, kırmızılaşmak
İngilizce - İngilizce
blush
an act of blushing

    Türkçe nasıl söylenir

    ın äkt ıv blʌşîng

    Telaffuz

    /ən ˈakt əv ˈbləsʜəɴɢ/ /ən ˈækt əv ˈblʌʃɪŋ/