Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.
- I prefer being poor to being rich.
Hasta olmak çok sıkıcı.
- Being sick is very boring.
Yaşaması konusunda hiçbir umut yok
- There is no hope of his being alive.
Bir insan gibi yaşamanı daha fazla istiyorum.
- I want you to live more like a human being.
O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun?
- Do you know who brought that team into being?
Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
- All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.
- Human as a biological being belongs to the animal world.
İnsanlar bilinçli varlıklardır.
- Humans are conscious beings.
İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
- Human beings were created in God's image.
Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
- As a result, people have got so used to being paid this way that they're uncomfortable with any other.
Yapılacak çok az şey olması beni hayal kırıklığına uğrattı.
- I was disappointed at there being so little to do.
İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir.
- Language changes as human beings do.
İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
- Human beings succeeded in flying into space.