allowing something to become older

listen to the pronunciation of allowing something to become older
İngilizce - Türkçe

allowing something to become older teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

aging
(Denizbilim) yaşlnma
aging
(İnşaat) yaşlandırmak
aging
(Gıda) olgunlaşma
aging
yaşlanmak
aging
(Ticaret) sıraya koymak
aging
yıpranma
aging
eskime
aging
{f} yaşlandır
aging
yıllanma
aging
yaşlanma

Yaşlanma hiçbir şeye mal olmaz. - Aging doesn't cost anything.

Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir. - Physical changes are directly related to aging.

aging
yıllanma/yaşlanma
aging
{i} ihtiyarlama
aging
yaşlan

Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi. - In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates.

O yaşlanan film yıldızı üç kez yüz gerdirme ameliyatı oldu. - That aging film star has had three facelifts.

aging
kocayan
aging
{f} yaşlan: prep.yaşlanarak
aging
(Mimarlık) (US) yaşlanma
İngilizce - İngilizce
aging

The owner asked the clerk to age some big bills that were due.

allowing something to become older

    Heceleme

    allowing some·thing to be·come old·er

    Türkçe nasıl söylenir

    ılauîng sʌmthîng tı bîkʌm ōldır

    Telaffuz

    /əˈlouəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ tə bəˈkəm ˈōldər/ /əˈlaʊɪŋ ˈsʌmθɪŋ tə bɪˈkʌm ˈoʊldɜr/