İngilizce - Türkçe
all the time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- hep
Tom ve ben hep kavga ederiz.
-Tom and I fight all the time.
Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?
-I don't understand. Why do you hang out with her all the time?
- her zaman
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
-On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
O her zaman orada kaldı.
-He stayed there all the time.
- sürekli
John sürekli hatalar yapıyordu.
-John was making mistakes all the time.
Sürekli burnumu temizlemek zorundayım.
-I have to blow my nose all the time.
- sürekli olarak
- hafta sekiz, gün dokuz
- ıf.sürece: prep.her zaman
- boyuna
- her zaman, daima, hep
- sabah akşam
- constantly, continually
- sürekli, sürekli
- all time
- diğerlerinden üstün
- all time
- tam günlük
- all time
- en
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
all the time teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Very often; frequently
I have never been this excited about having an album. I play it all the time.
- Always; constantly; for the complete duration
The public does not wish to be outraged in this way all the time.
- without respite; "he plays chess day in and day out"
- constantly, continually
- all time
- of all time; never better; unexcelled, unsurpassed (e.g. "An all-time favorite movie")
İlgili Terimler
all the time
Türkçe nasıl söylenir
ôl dhi taymTelaffuz
/ˈôl ᴛʜē ˈtīm/ /ˈɔːl ðiː ˈtaɪm/
Etimoloji
() Abbreviation of all of the timeResimler
Videolar
... her and was triggering stress responses all the time. ...
... If it let me say, "Tell this programmer where I am all the time, but make it up", then the ...
Geçmiş
Favoriler