algılanmamış

listen to the pronunciation of algılanmamış
Türkçe - İngilizce
unfelt
not felt
non-detect
unperceived
algıla
perceive

What matters is the way the public perceives you. - Önemli olan, kamuoyunun sizi nasıl algıladığıdır.

We tend to perceive what we expect to perceive. - Anlamayı umduğumuz şeyi algılama eğlimindeyiz.

algıla
(Bilgisayar) detect

Our sensors did not detect anything unusual. - Sensörlerimiz olağandışı bir şey algılamadı.

Gravitational waves are very hard to detect. - Yerçekimi dalgalarını algılamak çok zordur.

algıla
{f} perceiving

It is not possible to conceive without perceiving. - algılama olmadan yaratmak imkansızdır.