He was in the habit of taking a walk before breakfast every morning.
 - Onun her sabah kahvaltıdan önce yürüme alışkanlığı vardı.
I am in the habit of taking a walk every day.
 - Her gün yürümeye alışkınım.
She arranges the buying and selling of houses in and around Deal.
 - O Deal'in içinde ve çevresinde ev alışı ve satışı düzenlemektedir.
You could save money by buying in bulk.
 - Toptan alışveriş yaparak para tasarrufu yapabilirsin.
His new book met with a favorable reception.
 - Onun yeni kitabı tatminkar bir alışla karşılaştı.
It'll take some time to get used to living here.
 - Burada yaşamaya alışmak biraz zaman alacak.
It always takes time to get used to a new place.
 - Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır.