administer an oil or ointment to ; often in a religious ceremony of blessing

listen to the pronunciation of administer an oil or ointment to ; often in a religious ceremony of blessing
İngilizce - Türkçe

administer an oil or ointment to ; often in a religious ceremony of blessing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

oil
yağ

Su ve yağ birbirine karışmaz. - Oil and water don't blend.

4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin. - 4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter.

oil
zeytinyağı

Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir. - The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.

O, kirpiklerine niçin zeytinyağı uyguluyor? - Why does she apply olive oil on her lashes?

oil
küspe
oil
yağ sürmek
oil
petrol

Japonya, petrol için Arap ülkelerine güvenir. - Japan relies on Arab countries for oil.

Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor. - Tom's company is drilling for oil.

oil
{f} yağ çekmek
oil
oil cake keten veya pamuk tohumunun posası
oil
{i} yağ,yağ
oil
yağ gibi şey
oil
{f} yağcılık yapmak
oil
oil field petrol sahası
oil
oil color yağlıboya
oil
{i} gaz

Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır ama petrol, kömür ve doğal gaz değil. - Hydropower is a renewable resource, but oil, coal and natural gas are not.

Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir. - The Southeast is a major energy producer of coal, crude oil, and natural gas.

oil
oil lamp yağ lambası
oil
{f} yağ çekmek, pohpohlamak
oil
{f} yağlamak
oil
{i} yağcılık yapma
oil
{i} yağlıboya

Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor. - Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.

İngilizce - İngilizce
oil
Anoint
Anele
administer an oil or ointment to ; often in a religious ceremony of blessing

    Heceleme

    ad·min·is·ter an oil or oint·ment to ; of·ten in a re·li·gious cer·e·mo·ny of bless·ing

    Telaffuz