İngilizce - Türkçe
able to speak a foreign language accurately and with confidence teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- fluent
- {s} akıcı
Tom Fransızcayı akıcı olarak konuşan biri değildir.
-Tom isn't a fluent speaker of French.
O bir Amerikalı, ama o Japonya'da doğmuş ve büyümüş olduğu için, oldukça akıcı bir şekilde Japonca konuşabiliyor.
-He is an American, but as he was born and brought up in Japan, he can speak Japanese quite fluently.
- fluent
- akıcı bir şekilde konuşan
Bir yerde Esperanto'yu akıcı bir şekilde konuşan bir casus var.
-Somewhere there is a spy that speaks Esperanto fluently.
- fluent
- {s} sürükleyici
- fluent
- {s} düzgün
- fluent
- {s} akıcı (yazı/üslup); akıcı bir şekilde konuşan (biri)
- fluent
- beliğ
- fluent
- kıvrak
- fluent
- anlaşılır
O, geçerli Fransızca konuşuyor ama o anlaşılır biçimde Almancada daha akıcı.
-He speaks passable French, but he is clearly more fluent in German.
- fluent
- akıcı (konuşma)
- fluent
- natuk
- fluent
- pürüzsüz
- fluent
- rahat
- fluent
- akıcı açık
- fluent
- kolaylıkla
- fluent
- düzgun
- fluent
- purüzsüzce
- fluent
- sürükleyici fluently akıcı olarak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
able to speak a foreign language accurately and with confidence teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- fluent
able to speak a foreign language accurately and with confidence
Heceleme
a·ble to speak a for·eign lan·guage ac·cu·rate·ly and with con·fi·denceTürkçe nasıl söylenir
eybıl tı spik ı fôrın länggwıc äkyırıtli ınd wîdh känfıdınsTelaffuz
/ˈābəl tə ˈspēk ə ˈfôrən ˈlaɴɢgwəʤ ˈakyərətlē ənd wəᴛʜ ˈkänfədəns/ /ˈeɪbəl tə ˈspiːk ə ˈfɔːrən ˈlæŋɡwəʤ ˈækjɜrətliː ənd wɪð ˈkɑːnfədəns/
Resimler
Favoriler