İlerleme için hâlâ yer var.
 - There's still room for improvement.
İlerleme için biraz yer var.
 - There's some room for improvement.
Gelişim önerileri hoş karşılanır.
 - Suggestions for improvements are welcomed.
Türkçe konuşma ve dinlememin gelişmesi gerek.
 - My speaking and listening in Turkish needs improvement.
Amerikan-İngiliz ilişkileri gelişme gösterdi.
 - American-British relations showed improvement.
Biz birçok iyileştirmeler yaptık.
 - We've made many improvements.
Montaj bandında yaptığımız iyileştirmeler sonunda fiyatları düşürebilir.
 - The improvements we've made on the assembly line could eventually lower prices.