a tavern teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- tavern
- {i} taverna
Tom'un tavernasında bir masa almak için haftalar öncesinden rezervasyon yaptırmak zorundasın.
-To get a table at Tom's Tavern, you have to make reservations weeks in advance.
Tom'un tavernası da bir teslimat hizmeti sunmaya başladığından beri taverna telefon görüşmeleriyle dolup taşıyor.
-Since Tom's Tavern has started offering a delivery service too, it has been flooded with phone calls.
- inn
- misafirhane
- tavern
- {i} meyhane
En yakın meyhane nerede?
-Where is the nearest tavern?
- inn
- han
Onlar yolcu hanına girdi ve üçü masaya yerleşti fakat onlardan hiçbirinin iştahı yoktu.
-They entered the inn and the three settled down at the table, but none of them had an appetite.
Japon tarzı bir handa, onlar her türlü ihtiyacınla ilgilenirler, bu nedenle parmağını kaldırmak zorunda kalmazsın.
-At a Japanese-style inn, they take care of your every need, so you don't have to lift a finger.
- inn
- konakçı
- inn
- {i} otel
O otel, yemek hariç gecelik 5000 yendir.
-That inn is 5,000 yen a night, meals excluded.
- inn
- {i} meyhane
- inn
- {i} konak
- tavern
- {i} bar
İlgili Terimler
a tavern teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- inn
- tavern
- (Can we clean up() this sense?) Parlour
- tavern
- {n} a house of entertainment for travellers an inn, a house for the sale of liquors
- tavern
- A public house where travelers and other transient guests are accommodated with rooms and meals; an inn; a hotel; especially, in modern times, a public house licensed to sell liquor in small quantities
- tavern
- a building with a bar that is licensed to sell alcoholic drinks
- tavern
- A tavern is a bar or pub
- tavern
- parlour
- tavern
- a building containing a bar licensed to sell alcoholic drinks; an inn
- tavern
- {i} bar; inn, hospice
İlgili Terimler
Heceleme
a tav·ernTürkçe nasıl söylenir
ı tävırnTelaffuz
Resimler
Videolar
... tavern mayor governor ...