Sadece sıkı çalışırsanız, seviyeleriniz çok gelişecek.
 - If you just work hard, your grades will improve a lot.
Seviyemi yükseltmek için çaba sarfettim.
 - I made efforts to improve my grades.
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
 - This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
 - The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.
 - His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class.