a spot, mark, or small permanent protuberance on the human body; esp

listen to the pronunciation of a spot, mark, or small permanent protuberance on the human body; esp
İngilizce - Türkçe

a spot, mark, or small permanent protuberance on the human body; esp teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

mole
köstebek

O bir köstebek kadar kördür. - He is blind as a mole.

Korku dağlar için köstebek yuvaları alır. - Fear takes molehills for mountains.

mole
yersıçanı
mole
körsıçan
mole
muhbir
mole
Talpa europaea
mole
ajan
mole
{i} mol

Bu molekül, kristalli bir yapıya sahip. - This molecule has a crystalline structure.

Atomlar molekülleri oluşturur. - Atoms form molecules.

mole
(isim) ben, ben [anat.], köstebek, dalgakıran, mendirek, mol, grammolekül
mole
{i} (Zooloji) köstebek, körsıçan
mole
ben/köstebek/dalgakıran
mole
{i} dalgakıran
mole
{i} ben, leke
mole
{i} k.dili. köstebek, casus
mole
herhangi bir maddenin gramla çarpılan molekül ağır1ığ
mole
{i} mendirek
mole
(Tıp) Et beni, ben, nevus
mole
insan vücudunda leke
İngilizce - İngilizce
mole
a spot, mark, or small permanent protuberance on the human body; esp