İngilizce - Türkçe
a periodical publication, especially one containing the proceeding of a society teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- bulletin
- bülten
Biz her gün hava durumu bültenini alabiliriz.
-We can get a weather bulletin every day.
Size özel bir haber bülteni getirmek için bu programı kesiyoruz.
-We interrupt this program to bring you a special news bulletin.
- bulletin
- broşür
- bulletin
- (Ticaret) varan
- bulletin
- belleten
- bulletin
- ilan
Sınavda başarısız olan öğrencilerin isimleri bülten tahtasında ilan edildi.
-The names of the students who failed in the examination were posted on the bulletin board.
- bulletin
- tebliğ
- bulletin
- {i} duyuru
- bulletin
- {i} bildiri
- bulletin
- {i} haber bülteni
Size özel bir haber bülteni getirmek için bu programı kesiyoruz.
-We interrupt this program to bring you a special news bulletin.
- bulletin
- resmi tebliğ
- bulletin
- {i} dergi
- bulletin
- bülten/ilan
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a periodical publication, especially one containing the proceeding of a society teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- bulletin
a periodical publication, especially one containing the proceeding of a society
Heceleme
a pe·ri·o·di·cal publication, es·pe·cial·ly one containing the pro·ceed·ing of a so·ci·e·tyTelaffuz
Resimler
Favoriler