Bu senin menfaatin için.
 - This is for your benefit.
Bu yasanın yoksullara faydası olacaktır.
 - This law will benefit the poor.
Bugünlerde doğanın faydalarını unutmaya meyilliyiz.
 - Nowadays we are apt to forget the benefits of nature.
Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
 - You will benefit by a trip abroad.
Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
 - Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
 - It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
 - You will benefit by a trip abroad.
Toplum yeni sanayiden yarar sağlayacaktır.
 - The community will benefit from the new industry.