a line of people or vehicles waiting for something

listen to the pronunciation of a line of people or vehicles waiting for something
İngilizce - Türkçe

a line of people or vehicles waiting for something teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

queue
kuyruğa girmek
queue
{i} sıra

Biz otobüs için sıraya girdik. - We queued up for the bus.

Biz konsere bilet almak için sıraya girdik. - We queued up to get tickets for the concert.

queue
kuyruk

Otobüs durağında uzun bir kuyruk yoktu. - There was not a long queue at the bus stop.

Kuyrukta beklemekten hoşlanmıyorum. - I don't like waiting in queues.

queue
(Bilgisayar) sıraya al
queue
sıralamak
queue
kuyruğa sokmak
queue
kuyruk oluşturmak
queue
{f} kuyruk ol

Mağazanın önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu. - A long queue had formed in front of the shop.

queue
{f} sıra olmak
queue
{f} kuyrukla

İngilizler kuyruklarda durmaya alışkın. - British people are used to standing in queues.

queue
{i} saç örgüsü
queue
queue up kuyruğa girmek
queue
kuyrukta bekle

Kuyrukta beklemekten hoşlanmıyorum. - I don't like waiting in queues.

queue
kuyruk olmak
queue
başın arka tarafından sarkan saç örgüsü
queue
kuyruga girmek
queue
(isim) saç örgüsü, at kuyruğu, sıra, dizi, kuyruk
queue
kuyruk,v.kuyrukla: n.kuyruk
İngilizce - İngilizce
queue
a line of people or vehicles waiting for something

    Heceleme

    a line of peo·ple or vehicles waiting for some·thing

    Türkçe nasıl söylenir

    ı layn ıv pipıl ır vihîkılz weytîng fôr sʌmthîng

    Telaffuz

    /ə ˈlīn əv ˈpēpəl ər ˈvēhəkəlz ˈwātəɴɢ ˈfôr ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈlaɪn əv ˈpiːpəl ɜr ˈviːhɪkəlz ˈweɪtɪŋ ˈfɔːr ˈsʌmθɪŋ/