a junction, crossing, or union; as, the meeting of the roads or of two rivers

listen to the pronunciation of a junction, crossing, or union; as, the meeting of the roads or of two rivers
İngilizce - Türkçe

a junction, crossing, or union; as, the meeting of the roads or of two rivers teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

meeting
toplantı

Yarın burada bir toplantı yapacağız. - We are going to have a meeting here tomorrow.

Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi. - The meeting was canceled because of the rain.

meeting
miting

Tom gelinceye kadar mitinge başlamayacağız. - We won't start the meeting until Tom comes.

Tom mitinge katılmak için Mary'ye ihtiyaç olduğunu düşünmez. - Tom doesn't think there is any need for Mary to attend the meeting.

meeting
{i} buluşma

Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu. - Meg was happy about meeting Tom again.

Burada seninle buluşmayı asla hayal etmedim. - Never did I dream of meeting you here.

meeting
{i} görüşme

Seninle görüşmeyi iple çekiyorum. - I've been looking forward to meeting you, Tom.

Beni tanıyormuş gibi davranıyorsun; bu bizim ilk görüşmemiz! - You're acting like you know me; this is the first time we're meeting!

meeting
{i} oturum
meeting
(Askeri) MİTİNG, TOPLANTI
meeting
{i} karşılama

Onu karşılamak amacıyla oraya gittim. - I went there for the purpose of meeting him.

Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır. - Our company's first priority is meeting our customers' needs.

meeting
bitişme
meeting
vuslat
meeting
uğrak
meeting
karşılaşma

O, atletizm karşılaşmasına katıldı. - He took part in the athletic meeting.

Karşılaşmamız oldukça raslantıydı. - Our meeting was quite accidental.

meeting
meydan toplantısı
meeting
buluşma/topluluk/toplant
meeting
meeting place toplantı yeri
meeting
Kuveykır kilise binası
meeting
summit meetingzirve toplantıse
meeting
meeting house toplant için kullanılan ev
İngilizce - İngilizce
meeting
a junction, crossing, or union; as, the meeting of the roads or of two rivers