Babam bana halasının adını verdi.
- My father named me after his aunt.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
- I'll give grandma a shirt for Christmas.
Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı.
- Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.
Babaannen kaç yaşında?
- How old is your grandmother?
Teyzeciğim kötü hissediyor.
- My aunty is feeling sick.
Linda teyzesi Nancy'nin onu ziyaret etmek için geldiğini öğrendiği için aşırı heyecanlıydı.
- Linda was wildly excited to learn that her aunt Nancy was coming to visit her.
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
Anneannem yavaşça konuşuyor.
- My grandmother speaks slowly.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.
- My grandmother is still vigorous at 82 years old.
Babamın erkek kardeşinin karısı benim yengemdir.
- My father's brother's wife is my aunt.
Babanın ya da annenin kız kardeşi senin yengendir.
- The sister of your father or mother is your aunt.
Büyük anne hamur ona yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.
- Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it.
Ne yazık ki büyük annemin ne bir kümesi ne de bir motosikleti vardı.
- I'm afraid my grandma neither has a henhouse nor a motorcycle.
Büyükannemin kurabiyesi için bir tarife bulduk.
- We found a recipe for grandma's cookies .
Büyükannem sadece biraz çorba içti.
- My grandma just drank a bit of soup.
Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.
- My grandma stooped down and picked up a needle and thread.
Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
- After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
- It's been a long time since I visited my grandmother.
Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.
- My grandmother gave me more than I wanted.
Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
- Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.
Bugün ninemin doğum günü.
- Today's my grandmother's birthday.
My grandma texts faster than you.
- My grandmother texts faster than you.
... You know, my grandmother, some of you know, helped to raise me. My grandparents did. My ...
... own son, her own granddaughter, her own great-great-great grandfather, her own great-great-great grandmother. ...