O bir çiftçinin karısına benziyor.
- She looks like a farmer's wife.
Kuraklık sırasında, çiftçiler kıt kanaat zorlukla geçinebiliyorlar.
- During droughts, farmers are barely able to eke out a living.
Tom kendini oldukça kibirli hissediyordu.
- Tom was feeling pretty cocky.
Mandıra çiftçisi öldü.
- The dairy farmer died.
... By the way, I think being a farmer's great if that's what ...
... wean itself off foreign oil a farmer ...