Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.
 - We thought their shop was a failure, but now they've gotten out from under and even expanded.
Onun projesi başarısızlıkla sona erdi.
 - His project ended in failure.
Hata için kim suçlanacak?
 - Who is to blame for the failure?
Hata için sen suçlanacaksın.
 - You are to blame for the failure.
Tom bir baba olarak tam bir fiyasko.
 - Tom is a complete failure as a father.
Parti bir fiyaskoydu.
 - The party was a failure.