a dark oil consisting mainly of hydrocarbons

listen to the pronunciation of a dark oil consisting mainly of hydrocarbons
İngilizce - Türkçe

a dark oil consisting mainly of hydrocarbons teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

crude
ham

Ham petrol bu fabrikada arıtılır. - Crude oil is refined at this plant.

Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir. - This is a crude material imported from Malaysia.

crude
{s} basit

Mike kütüklerden basit bir masa yaptı. - Mike made a crude table out of logs.

Tom Mary'nin giyinme tarzı hakkında basit bir şey söyledi. - Tom said something crude about the way Mary was dressed.

crude
çiğ kaçmak
crude
inceliksiz
crude
arıtılmamış
crude
üstünkörü yapılmış
crude
işlenmemiş
crude
kaba

Babamın varlığında kaba şakalar yapma. - Don't tell crude jokes in the presence of my father.

Onun kaba davranışı tarafından rencide edildim. - I was offended by her crude manners.

crude
iyi yapılmamış
crude
{s} cırlak (renk)
crude
{s} nezaketsiz

Onun nezaketsiz şakaları Jane'i kızdırdı. - His crude jokes made Jane angry.

Onun yanıtı nezaketsizdi. - His answer was crude.

crude
{i} ham petrol

Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir. - This figure is a mirror of the decrease in imports of crude oil.

Ham petrol bu fabrikada arıtılır. - Crude oil is refined at this plant.

crude
{s} derme çatma, üstünkörü yapılmış
crude
incelik ve zarafetten yoksun
crude
(sıfat) ham, işlenmemiş; kaba, nezaketsiz, ilkel; basit; yavan; cırlak (renk)
crude
ham petrol crudely kabaca
crude
kaba/ham
İngilizce - İngilizce
petroleum
crude
crude oil
a dark oil consisting mainly of hydrocarbons

    Heceleme

    a dark oil consisting main·ly of hydrocarbons

    Türkçe nasıl söylenir

    ı därk oyl kınsîstîng meynli ıv haydrōkärbınz

    Telaffuz

    /ə ˈdärk ˈoil kənˈsəstəɴɢ ˈmānlē əv ˌhīdrōˈkärbənz/ /ə ˈdɑːrk ˈɔɪl kənˈsɪstɪŋ ˈmeɪnliː əv ˌhaɪdroʊˈkɑːrbənz/