a cause of worry, annoyance, or trouble; a source of vexation

İngilizce - Türkçe

a cause of worry, annoyance, or trouble; a source of vexation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

headache

{i} baş ağrısı

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Yıllardır, Tom migren baş ağrısından çekti. - For years, Tom suffered from migraine headaches.

headache

{i} baş belâsı

Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir. - Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.

headache

{i} başağrısı

Çocuk başağrısından şikayet etti. - The boy complained of a headache.

Tom'un kötü bir başağrısı var. - Tom has a bad headache.

headache

baş ağrı

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Toplantıya katılamamamın nedeni şiddetli bir baş ağrımın olmasıydı. - The reason I could not attend the meeting was that I had a severe headache.

headache

güçIük

headache

{i} dert

headache

{i} dert, baş belası

İngilizce - İngilizce

a cause of worry, annoyance, or trouble; a source of vexation teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

headache

Heceleme

a cause of worry, annoyance, or trouble; a source of vex·a·tion