Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İngilizce - Türkçe
a (generic) thing; particularly something that is a nuisance; a sucker teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- puppy
- köpek yavru
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
-And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
Köpek yavrusu onu yanağından yaladı.
-The puppy licked her on the cheek.
- puppy
- {i} züppe
- puppy
- züppe genç
- puppy
- {i} kurt yavrusu
- puppy
- köpek ve köpekbalığı yavrusu
- puppy
- puppy love hissi ve çocuksu aşk
- puppy
- {i} delikanlı
- puppy
- köpek yavrusu
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
-And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
Bizim kayıp köpek yavrusunu aradık fakat boşuna.
-We looked for our lost puppy, but in vain.
- puppy
- (argo) Kadın göğsü
She's got such puppies!.
- puppy
- {i} yavru köpek
Annem bize bir yavru köpek alacak.
-Mom will buy us a puppy.
Tom Mary'ye bir yavru köpek satın aldı.
-Tom bought Mary a puppy.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a (generic) thing; particularly something that is a nuisance; a sucker teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- puppy
I have another two dozen of these puppies to finish before I can go home.
a (generic) thing; particularly something that is a nuisance; a sucker
Heceleme
a (generic) thing; par·ti·cu·lar·ly some·thing that I·s a nuisance; a suck·erTelaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler