ısrar eden

listen to the pronunciation of ısrar eden
Türkçe - İngilizce
persistent
insisting
insistent
importunate
instant
{s} urgent
pertinacious
ısrar et
take into ones mind
ısrar et
persist

He persisted in accomplishing his original plan. - O, orjinal planını başarıyla tamamlamakta ısrar etti.

The lady persisted in wearing such an old-fashioned shirt. - Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.

ısrar et
take into one's mind
ısrar et
insist

They insisted on my getting the work done by tomorrow. - Onlar yarına kadar işi yaptırmamda ısrar ettiler.

The lawyer insisted on the client's innocence. - Avukat müvekkilinin masumiyeti konusunda ısrar etti

ısrar et
importune
ısrar eden