önyargılar

listen to the pronunciation of önyargılar
Türkçe - İngilizce
preconceptions
prejudices

The prejudices against Québec exist due to its linguistic intransigence. - Dilsel uyuşmazlık nedeniyle Quebec'e karşı önyargılar vardır.

Your prejudices are showing. - Önyargılarınız gösteriyor.

önyargı
prejudice

People here are very prejudiced. - Burada insanlar çok önyargılı.

I don't have a prejudice against foreign workers. - Yabancı işçilere karşı bir önyargım yok.

önyargı
bias

This is a biased article. - Bu önyargılı bir makale.

I think Tom is biased. - Tom'un önyargılı olduğunu düşünüyorum.

önyargı
prejudgment
önyargı
preconception
önyargı
{i} prejudgement
önyargı
preconceived opinion
önyargı
prejudice, preconception, bias peşin hüküm
önyargı
prejudgement [Brit.]
önyargı
forejudgment
önyargı
jaundice
önyargı
forejudgement
önyargı
prepossession
önyargı
partipris
Türkçe - Türkçe

önyargılar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

önyargı
peşin hüküm, peşin yargı