I am learning two foreign languages.
- Ben, iki yabancı dil öğreniyorum.
I am learning a little English.
- Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
I am learning english.
I am learning a little English.
- Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
I'm learning to sew so that I can make myself a dress.
- Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.
One of my dreams is to learn Icelandic.
- Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
- Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
She is learning the piano.
- O, piyanoyu öğreniyor.
Learning a foreign language is difficult.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
Finally we have learned the truth.
- Sonunda,gerçeği öğrendik.
I learned to play guitar when I was ten years old.
- On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
Soon learnt, soon forgotten.
- Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.
Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
- Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.