It's hard to learn a foreign language.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
One of my dreams is to learn Icelandic.
- Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
I am learning a little English.
- Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
That didn't happen when I was learning Esperanto.
- O Esparanto öğrenirken olmadı.
I learned to play guitar when I was ten years old.
- On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
Finally we have learned the truth.
- Sonunda,gerçeği öğrendik.
I learnt nothing from the teacher.
- Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.
Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
- Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.