: total extent

listen to the pronunciation of : total extent
İngilizce - Türkçe

: total extent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

length
boy

Cadde boyunca yürüdüm. - I walked the length of the street.

Teknemiz iki boyla kazandı. - Our boat won by two lengths.

length
{i} uzunluk

Saçım, Jane ile aynı uzunluktadır. - My hair is the same length as Jane's.

Trigonometri üçgenlerin uzunluklarını ve açılarını içeren ilişkileri çalışmaktadır. - Trigonometry studies relationships involving lengths and angles of triangles.

length
parça
length
metres in length
length
uzunluk; at lenght: uzun uzadıya;ayrıntılı olarak
length
(Tıp) İki el veya ayak veya nokta arasındaki mesafe, uzunluk
length
{i} süre

Bizim orada kalma süremiz bir hafta olacak. - The length of our stay there will be one week.

İngilizce - İngilizce
length

The length of a book.

: total extent