Sızdıran bir musluğum var.
- I have a leaking tap.
Sızdıran musluğu durdurmayı başaracaklar mı?
- Will they manage to stop the leaking tap?
Sızdıran musluğu durdurmayı başaracaklar mı?
- Will they manage to stop the leaking tap?
Bilgi, parça parça basına sızdırılıyor.
- The information is leaking piecemeal to the press.
Sızdıran tavanımı onarmak için çağırabileceğim biri var mı?
- Is there anyone I can call to fix my leaky ceiling?
Tom sızdıran musluğu tamir etti.
- Tom fixed the leaky faucet.